Yüzyıllardır kadınlar, çoğu zaman sözcüklerini içlerinde saklamaya zorlandı.
Toplumun kalıpları, “uygun” olmanın yükü ve yanlış anlaşılma korkusu, birçok kadını kendi sesini bastırmaya itti.
Oysa bir kadın konuştuğunda, sadece kendini değil; aynı zamanda bir nesli, bir kültürü, bir geleceği de ifade eder.
Kendi sözünü söylemek, yalnızca konuşmak değildir. Bu, kendini var etmek, sınırlarını çizmek ve “ben de buradayım” diyebilmektir.
Korkudan Cesarete: İçsel Gücünü Hatırla
Kadınlar çoğu zaman “ya yanlış anlaşılırım”, “ya yeterince iyi değilim” düşünceleriyle sesini kısmayı öğrenir.
Oysa özgüven, mükemmel olmaktan değil, gerçek olmaktan doğar.
Kendini ifade etmek için mükemmel bir cümleye değil, sadece içten gelen dürüst bir sese ihtiyacın var.
Unutma:
“Korkunun bittiği yerde, kadının sesi başlar.”
Kendine inan, çünkü söylediğin her kelimeyle başka kadınlara da cesaret bulaştırırsın.
Kendi Sözünü Söylemenin 3 Adımı
-
Kendini Dinle:
Gerçekten ne istiyorsun? Ne seni susturuyor? Sessizliğinin arkasındaki sesi fark et.
-
Küçük Adımlarla Başla:
Fikrini ifade etmekten çekindiğin bir ortamda bir cümleyle başla. Her kelimen seni biraz daha özgürleştirecek.
-
Destekle Çevreni:
Seni anlayan, yargılamayan, yükselten kadınlarla bir arada ol. Çünkü bir kadının sesi, diğerinin yankısıdır.
Kadının Sözü Dünyayı Değiştirir
Kadınların sözleri, sadece bireysel değil toplumsal bir dönüşümün de anahtarıdır.
Bir kadın kendini ifade ettiğinde, kız çocuklarına rol model olur; diğer kadınlara umut, erkeklere farkındalık kazandırır.
Bugün kendi sözünü söylediğinde, yarın bir başka kadının sesi yankılanır:
“Ben de konuşabiliyorum artık.”
Sözünü Söyle, Sesini Kıstırma
Kendini ifade etmek bir hak değil, varoluşun özüdür.
Artık “susmak erdemdir” anlayışının yerine “kendini ifade etmek güçtür” anlayışını koymanın zamanı geldi.
Her kadının sesi, bir dönüşüm hikayesidir — seninki de öyle olsun.
News
