Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selçuk Özdin, son yıllarda Türkiye’de kumar oynama bozukluğunda belirgin ve endişe verici bir artış olduğunu açıkladı. Bu artışın temel nedeninin, internet ve mobil uygulamalar aracılığıyla kumara erişimin aşırı kolaylaşması olduğu belirtildi.
Doç. Dr. Özdin, klinik gözlemlerine dayanarak, önceki yıllara kıyasla kumar bağımlılığı nedeniyle polikliniklere başvuran kişi sayısının çok daha fazla olduğunu vurguladı. Sosyal medyada, internet ortamlarında ve televizyonlarda yapılan reklamların da bu başvuru sıklığını tetikleyen unsurlar arasında yer aldığını ifade etti.
Kumar bağımlılığının demografik yapısında önemli değişimler gözlemleniyor. Doç. Dr. Özdin, bu bozukluğun artık fiziksel ortamlardan mobil ortamlara kaymasıyla birlikte:
Yaş Aralığı Değişimi: Geçmişte daha çok 30-55 yaş arasında görülen başvuruların, artık 18-35 yaş aralığına indiğini, yani bağımlılık yaşının belirgin şekilde erkene kaydığını belirtti.
Cinsiyet Dağılımı: Hastalık hala erkek egemen olsa da, son yıllarda kadın başvurularında görünür bir artış yaşanmasının dikkat çekici olduğunu ifade etti.
Kumar oynama bozukluğunun yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda ciddi psikolojik sorunları da beraberinde getirdiğini belirten Özdin, hastaların sıklıkla şu belirtilerle kliniğe başvurduğunu aktardı:
Depresif belirtiler, anksiyete, umutsuzluk.
Yalan söyleme davranışları.
Alkol ve madde kullanımının eşlik etmesi.
En ağır vakalarda saldırganlık, ajitasyon ve intihar davranışları gibi kriz durumlarının ortaya çıkması.
Doç. Dr. Özdin, kumar bağımlılığında erken başvurunun nadir olduğuna dikkat çekti. Kişilerin başlangıçta zevk için başladığı bu davranışın, zamanla kayıpları gizleme çabasına dönüştüğünü ve yıllar içinde ekonomik olarak çıkılmaz bir noktaya ulaştığını söyledi. Tedaviye başvurunun çoğunlukla, bağımlılığın aile ya da iş hayatında büyük bir kriz oluşturması ve genellikle ailenin zorlamasıyla gerçekleştiğini ekledi.
Kumar bağımlılığının sonuçlarının bireysel düzeyle sınırlı kalmadığını vurgulayan Özdin, bozukluğun en yıkıcı etkilerini şöyle özetledi:
Aile İlişkileri: Bağımlılığın öğrenilmesiyle aile içinde güven tamamen yok oluyor, ilişkiler zedeleniyor ve bu durum ailelerin parçalanmasına kadar gidebiliyor.
İş Hayatı: Kişinin motivasyonu düşüyor, işe devam etme noktasında ciddi sıkıntılar yaşanıyor ve en uç noktada iş kaybı riski oluşuyor.
SAMSUN HABER
19 Aralık 2025SAMSUN HABER
19 Aralık 2025SAMSUN HABER
19 Aralık 2025GÜNDEM
19 Aralık 2025SPOR
19 Aralık 2025DÜNYA
19 Aralık 2025EKONOMİ
19 Aralık 2025
1
Samsun’un 517 Yıllık Taşhan’ı Kadın Emeğiyle Canlandı
4225 kez okundu
2
Samsun İlkadım’da Şüpheli Ölüm: Mehmet Kocapicak’ın Cansız Bedeni Evinde Bulundu
3508 kez okundu
3
Vezirköprü’de Öğretmenler Günü Coşkusu
3163 kez okundu
4
Terme’de Kahverengi Kokarca Alarmı: 850 Hane ve 623 Ahır İlaçlandı
2452 kez okundu
5
Ayvacık Belediye Başkanı Şencan’ın Acı Kaybı: Öğretmen Kızı Tuğba Şencan Hayatını Kaybetti
2247 kez okundu