Hibrit Plazma İtki Sistemi: Havacılıkta “Hasat” Dönemi

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Türk mühendisliğinde çığır açacak nitelikteki bu yeni nesil motor teknolojisi, havacılık ve enerji alanında yerleşik paradigmaları değiştirmeye aday görünüyor. Yüksek Dizayn Mühendisi İsmail Berber’in geliştirdiği sistem, “enerjiyi yoktan var etme” iddiasındaki bilim dışı yaklaşımların aksine, tamamen modern fizik prensiplerine dayalı bir enerji hasadı (harvesting) mimarisi sunuyor.

Geliştirilen teknoloji, tek bir enerji kaynağına bağımlı kalmak yerine çevresel faktörleri işleyen çok katmanlı bir yapıya sahip.

Teknolojinin Kalbi: Plazma Dönüşümlü Jet Motoru

Bu sistem, literatürde bilinen üç büyük fiziksel disiplini tek bir motor mimarisinde birleştiriyor:

1. Elektromanyetik Tahrik: İtki oluşturmak için elektrik ve manyetik alanların gücünü kullanır.

2. Manyetohidrodinamik (MHD): Akışkanların (atmosferdeki moleküllerin) manyetik alanlar altındaki davranışını kontrol ederek enerji üretir.

3. Non-Thermal Plazma (NTP): Isı üretmeden molekülleri iyonize ederek yüksek verimli bir itici ortam oluşturur.

“Yakıtsız” Değil, “Hasatçı” Bir Sistem

Kamuoyunda yanlış anlaşılan “yakıtsız” ifadesine teknik bir düzeltme getirildi. Sistem aslında atmosferdeki molekülleri ve çevresel girdileri “yakıt” (itici kütle) olarak kullanıyor.

• İtki Hasadı: Atmosferdeki moleküller işlenerek yüksek hızda dışarı atılıyor.

• Enerji Geri Kazanımı: Sistem çalışırken aynı zamanda kendi elektriğini de üretebiliyor, bu da onu kendi kendine yeten hibrit bir yapıya dönüştürüyor.

Çevresel ve Güvenlik Avantajları

Klasik jet motorlarının aksine bu teknoloji “temiz” bir çalışma prensibi vadediyor:

• Sıfır NOx Emisyonu: Plazma herhangi bir fiziksel yüzeye temas etmediği ve geleneksel yanma süreci yaşanmadığı için toksik gazlar oluşmuyor.

• Radyoaktif Risk Yok: Sistem nükleer fisyon veya füzyon içermediği için radyasyon yaymıyor.

• Manyetik Hapis: Plazma, özel manyetik alanlar içinde hapsedilerek motorun fiziksel ömrü uzatılıyor ve güvenlik sağlanıyor.

Kullanım Alanları ve Gelecek Vizyonu

Yüksek Dizayn Mühendisi İsmail Berber’in bu çalışması; İHA’lar, uzay platformları, şehir içi hava ulaşımı ve hatta enerji santralleri için bir milat niteliğinde olabilir. Mevcut hidrojen teknolojileri ve manyetik akış kontrolü yöntemlerinin ilk kez bu kadar entegre bir yapıda kullanılması, Türkiye’nin teknoloji ihracatında stratejik bir üstünlük sağlamasına yardımcı olabilir.