Son dönemde finans piyasalarındaki dalgalanmalar yatırımcıların risk algısını artırırken, mevduat güvenli liman olma özelliğini koruyor. Borsadaki düşüş, döviz kurundaki sınırlı artış, altının inişli çıkışlı seyri ve fonların beklenen performansı gösterememesi, parasını değerlendirmek isteyenlerin odağını yeniden mevduata çevirdi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) son faiz kararıyla politika faizini yüzde 46 seviyesine yükseltmesi, mevduat bankalarının da faiz oranlarını yukarı yönlü güncellemesine neden oldu.
Günümüzde birçok banka, müşterilerine yıllık yüzde 50 seviyelerinde faiz oranları sunmaya başladı. Hatta bazı bankalar, yeni müşterilere özel "hoş geldin faizi" adı altında yüzde 52'ye varan cazip oranlar sunabiliyor.
Peki, farklı miktarlardaki mevduatlar yatırımcıya ne kadar kazandırıyor?
Mevduatın uzun vadeli getirisi de oldukça dikkat çekici. Parasını mevduatta değerlendirmek isteyen ve elde ettiği faizi anaparasına ekleyerek (bileşik faiz) bir yıl boyunca vadesini yenileyen yatırımcılar, yüzde 50 faiz oranının sabit kalması durumunda yıl sonunda yaklaşık yüzde 63 civarında bileşik faiz elde edebiliyor.
Örneğin, 1 milyon lirasını bir yıl boyunca anapara ve faiz güncellemesiyle yüzde 50 faizle mevduatta tutan bir yatırımcı, yıl sonunda brüt 1 milyon 632 bin lira faiz geliri elde ediyor. Bu brüt tutardan yasal stopajlar düşüldükten sonra ise net getiri ortaya çıkıyor.