Türkiye'nin yerli üretim yolculuğunda unutulmaz simalardan biri olan Mennan Usta, hayatını sanayiye ve makine üretimine adayan bir başarı öyküsüne sahip. Hiçbir mühendislik diploması olmayan Mennan Aksoy, yalnızca zekâsı, kararlılığı ve teknik becerisiyle sanayide devrim yarattı.
1955 yılında Gaziantep’te doğan Mennan Usta, kendi atölyesinde Almanların 1 milyon dolara sattığı makineleri 400 bin dolara, Fransızların 3 milyon euroluk modellerini 50 bin euroya üretmeyi başardı.
Sanayiye olan tutkusu, bir Fransız pazarlamacının tanıttığı iplik makinasını satın almak yerine üretmeye karar vermesiyle başladı. Gaziantepli akademisyen Doç. Dr. Yusuf A. Uskaner ile iş birliği yapan Mennan Usta, kısa sürede dünya çapında makineler üretmeye başladı.
Yüksek kalite ve düşük maliyetle yaptığı üretimler, dünya devi firmaları bile fiyat indirmeye zorladı. O kadar ki bazı yabancı üreticilerin baskısıyla teknoloji fuarlarına girişi yasaklandı.
Bir belgeselde verdiği demeçte şu sözleri Türkiye’nin üretim ruhunu yansıtıyor:
“Almanya’ya Fransa’ya Çin’e bizim paramız neden gidiyor? Kendimiz yapalım! Yapamazsın diye bir şey yok. Bazı gönüller deli olur. Benim gönlüm de deli.”
Türkiye’nin potansiyeline her zaman inanan Mennan Usta, şöyle devam ediyordu:
“Ben istiyorum ki gökteki uçak benim olsun, raydaki tren benim olsun, sokaktaki araba benim olsun… Türkiye bu imkana sahip.”
Devlet destekli projelerle üretimlerine devam eden Mennan Usta, 2015 yılında hayata gözlerini yumdu. Arkasında sadece makineler değil, aynı zamanda Türkiye’ye olan inancını simgeleyen bir miras bıraktı.
Bugün yeniden dolaşıma giren belgeseliyle, genç girişimcilere ve mühendislere ilham olmaya devam ediyor.